Şah/ I



Herkesin bir mağarası var dostum. Her mağarada binlerce çentik. Her çentiğin bir hatırası. her hatırada koca bir acı!, Mağara büyük ama bir kişiye az, iki kişiye fazla geliyor. Her daim peşinde kişinin gölgesi. Karanlıkta gölgenin bir manası yok belki ama tonlarca ağırlığı var omuzlarda…


Neyse işte. Uzun zaman oldu mağaraya çentik kazımayalı. Buda demek oluyor ki uzun zaman oldu yaşamayalı. Yaşam kavgasında boğulan insanlardık neticesinde. Kavgada kendinden çok yanındakini kollayan cinste…


Neyse işte. Ağır ağır adımlarımı atmaya başladım mağaramda. Çentiklere bakmadan yürümek istiyordum ama ne mümkün? Her adımda göz ucuyla baktığım binlerce çentik. Binlerce hatırlanacak mesele, onlarca insan, küllüğe basılmış onlarca trajedi… gözlerinde,gözlerinin irisinde…tanrılara yanaşır güzellikler barındıran eşsiz’ tiraje!


Bir sigara yakmak istedim, kibritimi çıkarttım önce. Kibriti sürttüm, çıkan kıvılcımların yankısını işittim mağaranın sonu sonsuz ucunda. Ve yanmaya başladı kibritim, kibritin yanmayan ucunda bekliyordum ateşi. Bekledim, bekledim, bekledim… bağışıklık kazanmıştı vücudum beklemeye, bekletilmeye. Ne kadar çabalarsam çabalayım bekleyecektim sonunda. Beklemek değildi asıl mevzu, kıymetini anlamak.


Bir düzen tutturmuşlar işte dünyada. Herkesin bir telaşı var. Herkes bir şeylerin peşinde. Kimi ekmek, kimi namus, kimi de ahlak… kim neyin peşinde ise o, ona kıymetli işte azizim. Ben de karmaşalarımın peşindeyim. İzahına lisanımın yetmeyeceği karmaşalar. İnsan elbet bir dil bulur, yazar, ses çıkartır, boyar, dans eder, susar, kusar. Ama insanın kulağının arkası bile kendine çok uzak… kaldı ki ip yumağından farksız karmaşalara ses olmak, bu dünyada anlamsız…


Neyse işte. Düşündüm de dünya gereğinden fazla büyümüş, dünya kapasitesin fazla insan barındırıyor olmuş. Hz. Adem’den sonra çok bozmuşuz zaten. Kabil, Habil’i katletti. Biz de katilin çocuklarıyız…


Neyse işte.


işler içinden çıkılmaz bir hal alırsa

dünya diyorum bin yıllardır böyle

senin için mi değişecekti yani şu düzen

sen ki değiştiremiyorsun yanlış almışsan bile bir bileti

tutup bambaşka bir şehre gidiyorsun mesela

ve hayret dahi etmiyorsun

kıyısı olmayan bir şehre nasıl gidilir vapurla…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kuşcuyla Zaman- I

Quid rides? De te fabula narratur!