Kayıtlar

Temmuz, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

şiirleşirdik zamanında, şimdi entelektüelleşemiyorum

Düşün, aşkın gölgesinde ikimiz. Şen şakrak gülerek eğleniyoruz. Bulutlara ulaşıyor izimiz,  Yağmur tarafından bekleniyoruz. Düşün, aşkın gölgesinde ikimiz. Çocuklar gibi gülüşlerimizle, Kelepçe sağlamlığıyla el ele, Vakit dondurup, dünya durduruyoruz. Düşün, yine şair oluyorum ben. Hiç tükenmeyen ilham kaynağım sen, Sonsuz yokluğun değil de bu sefer, Varlığın kalemi oynatan neden. Düşün, aşkın gölgesinde ikimiz. Kimsecikler yok çevrede, yalnız biz. Sahiden güzel olmaz mıydı? Söyle! Perişan olacağımıza böyle! 24/11/2013 

Quid rides? De te fabula narratur!

 Sorgulasam dünyayı ve ilgilenmesem sonuçlarıyla. Bir mum yaksam karanlığa, neye yarar gözlerimi açmadıktan sonra? Biraz su akıt gözlerine ve gözlerini aç kapa, dünyayı daha temiz göreceksin mutlaka. Ve hatırla! Görmek, aydınlanmak değildir asla. Biraz gezdim. Dünya hiç kimsenin değilmiş. Nereye kök saldıysam bir başkalıkla bir yabancılıkla rastlaştım. Nereye adım atacak olduysam samimi bir yabancılıkla tanıştım. Hangi taşı kaldırsam, hangi ağacın köküne çukur kazsam bir sonradanlık buldum.  Bir uzaklığın uçlarından almak, mesafenin büyümesini sağlar. Buna ayrı kalmak da diyebilirsin, iki ağaç arasına kurulmuş salıncak da. Ne dersen de, var oluş şekilciliğinin yük olduğu şu günlerde elbet sorgulamayacağım sözlerini. Çok yalnız kalınca varoluş şekilciliğini düşünüyorum. Az yalnız olsaydım düşünmeyecektim belki. Az çok ifade ettim demek istediğimi. Az yalnız, bir ağaç gölgesindeyim kafamın içinde waiting for the miracle çalıyor. Bir kaç şişe umut açtım, içiyorum. Bu doktorun bana yazdı